SİMSİYAH
SİMSİYAH
Ruhunu kaybetmiş bir beden gibi
Duvarında koca bir gedik ile Kahverengisi yeşile karışmış
Yarası beresi olmadan içi kanayarak savaş kaybetmişcesine
bir teslimiyet, belki vazgeçiş
Bin bir türlü hayallerin ardından Kabullenmek her şeyi bitirmiş
Tekrardan yeşermeye olan inancı için ruhunu adak olarak sunmuş her defasında kabul görülmemişti
Şimdi her yana her inancına rutubet kokusu sinmiş ve her yanından dökülen canı çıkmışcasına çürüyor
Köhne duygularıyla filizi koparanlar tohumu emellerine kurban verdiler
Şimdi hangi ateş nümayan olup hayatı gösterir ki
Yusuf değiliz ki biz, kuyudan çıkayım
Günahkar bir kalbin acziyetiyle yalvarıyor dilim
Gömün beni karanlığa bir avuç toprak beni bana kavuşturur
Sesime sağır sözüme lal oldum
Gömün beni bensizlige
Kalbim ölüme evvelden aşina yaşamaya başlarken her an yok olmaya rıza gösterdim de bu başka bir ölüm şekli
Sonsuz göğüm karanlıklara bulanmış yağmurlar hüzün yağıyor sildim gökkuşağımı
güneşi acılarımla sıvadım
Ey kara bulutlar canımı pervasızca yakıyorsunuz
İçim cehennem bahçesi
Zehri bol zakkumu taze
Ben artık yokum hiçlikten öteyim…
Yüreğine kalemine sağlık hocam